logo

İncirin Tarihteki Yeri

Hazır incirin mevsimi gelmişken, canımız çektiğinde bir kutu uzağımızdayken biraz incirden bahsedelim istedik. İncirin kutsal olduğu söylenir; bunun sebeplerini ve hikayesini araştırdık.

M.Ö. 484 yılında Herodotos tarafından yazılan kaynak, Anadolu’da incir kültürünün insanlık kültürü kadar eski olduğunu, kültür meyveleri içinde, en eski gelişme tarihine sahip meyvenin incir meyvesi olduğunu bildirmektedir.

İncir, eski Yunan ve Mısır uygarlıklarında verimlilik sembolü olarak kabul edilmektedir.

Eski Yunanlılar’da, incir yapraklarının onur verici bir hediye olarak kabul edilmesi, olimpiyatlarda kazanan atletlere yemeleri için incir meyvesi verilmesi ve başlarına incir yaprağından örülmüş taç giydirilmesi, incir ağacının aşırı doğurganlık anlamına gelmesi, incir kültürünün daha temiz bir ahlakın yol göstericisi olarak belirlenmesi bunun bir örneğidir.

Herodotos’a göre; kuru incir Lydia’da yaşamın on temel nimetlerinden sayılmaktadır. O kadar ki, Perslerin yiyecek incirleri olmadığı söylenerek Kral’ın Persler’le savaştan vazgeçmesinde araç olarak kullanılmıştır.

Yunan mitolojisinde, incir meyvesine daha soylu ve daha medeni bir hayatın başlangıcı gözüyle bakıldığından söz edilmektedir. Efsaneye göre tanrıça Demeter, kendisini konuk severlikle ağırlayan Phytalos’a hemen oracıkta yarattığı bir incir ağacını armağan etmiştir. O gün bu gündür, Phytalos soyunun asla tükenmeyen onurunu süsler.

İncir ağacı hakkında sadece Yunan mitolojisi değil, Roma mitolojisi de örnekler sunmaktadır. Romanın efsanevi kurucuları Remus ve Romulus’un, meyveleri yerlere kadar sarkan incir ağacı altında, dişi kurt tarafından emzirildiği söylenmektedir.

İncir ağacı, büyük kültür ve dinlerin tümünde bir sembol olarak kullanılmıştır. İncirden sıkça söz eden eski Ahit, incirden esinlenmiş imge ve benzetmelerle doludur. İncir ağacının gölgesinde oturmak ya da meyvelerinden tatmak, dingin ve huzur dolu bir varoluşu tatmakla eş anlamlıdır. 

Sidarta Gautama (Buda)‘nın Budizm’in temelini oluşturan ilhamıincir ağacının altında otururken aldığı bilinmektedir.

Museviler’in Fısıh (Hamursuz) Bayramı kutlamalarında geleneksel yiyecek olan incir, İncil’de de cennetin bahçelerinde bir ağaç olarak zikredilmekte ve kutsal meyve olması nedeniyle Noel kutlamalarının vazgeçilmez besini olarak tanımlanmaktadır.

Kuran’da Hz. Muhammed’in, eğer seçme hakkı olsa, cennete götüreceği ağacın incir ağacı olacağı, bu kadim ağacın meyvelerinin insan sağlığına yararları açısından da mucizevi olduğu belirtilmektedir. ‘İncirin, hurmanın ve zeytinin bittiği yerde bit’ sözü ile ‘sen de bu topraklarda ol, bu topraklarda büyük avantajlar vardır’ mesajı verilmekte, incirin ülkemizde yetişmesinin avantajına ve sağlık açısından yararlanılması gerektiğine vurgu yapılmaktadır. 

Yeryüzünde 750’den fazla incir türü olduğu söylenir, birçok kültür ve inanç incir ağacını kesmeyi yasaklamıştır. İnsanın hayal gücünü bu kadar etkileyen başka bir bitki olmamıştır. Her dinde kendinden söz ettirmiş, kralları, kraliçeleri, bilim insanlarını, askerleri etkisi altına almıştır. İncir ağacı, insanın evriminde ve medeniyetin doğuşunda da rol oynamıştır. Bu ağaçlar, hem tarihe tanıklık etmiş hem de onu biçimlendirmiştir. Öyle ki, insan elinin incirin olgununu bulup toplayacak tarzda evrildiğine bile inananlar vardır…

Bir cevap yazın